Amerikalılara çok büyük iyilik yaptım!
Kaan’ın Kitabı
“…Şimdi düşünüyorum da, tek bir Disney filmi görmedim ki, şiddet içermesin. Karanlık, korkulu sahneleri olmasin. Bambi’nin annesinin o avcı tarafindan öldürülmesini hatırlıyor musun? Ben hatırlıyorum.
Erzurum Halkevi sineması, zifiri karanlık. Bambi’nin gözlerinden inen yaşlar. Walt Disney’in orman kanunu. Annem yanımda yoktu. Kim vardı bilemiyorum. Elini aramıştım tutayım diye. Belki o da filmden sıkılmıştı,azarladı: “Film işte! Seyret!” Gecelerce uyuyamadıydım, ya benim annem de ölürse?! Nefesini dinlediğimi hatırlıyorum.
Hansel and Gretel’de insanları fırında pişiren cadı, Jack and the Beanstalk’da çocuğu yiyen dev, Kırmızı Şapkalı Kız’da anneanneyi yutan kötü kurt. Kül Kedisi’nde hain üvey ana. Gökkusaği ile renklendirilmiş Kemalettin Tuğcu hikâyeleri, ama onunkiler gibi damardan değil bunlar. Sinsi. Çocuklar üzerindeki etkilerini ispatlayan onca araştırma* meselâ, American Academy of Pediatrics varken, niye? Ucuza mal oldukları içinmiş. Çizgi ya da değil, korku filmlerinde “star”a gerek yok, ve kapitalizmin bir numaralı yasası üretimden kâr etmek. Saw’ı hatırlar mısın? Testere. 2007’de, 1,2 milyon dolara çekilmiş, hasilati 100 milyon doların üstünde. Nasrettin Hoca hesabı, ‘Hiç kusura bakma kardeş, sende bu ense, onda bu para verken, ben seni daha çoook döverim!’ Herneyse…”