Alev Alatlı’nın ilk romanı Yaseminler Tüter mi Hâlâ?, Kıbrıs sorununu bireyin yaşadığı çatışmalar üzerinden ele alır. Romanda Kıbrıs, Menaslar’ın dünyasında “Anadolu’yu da içine alan büyük Yunan ve Bizans medeniyetlerinin” parçası olarak görülürkenTürkler için zamanla “Anadolu kara parçasından koptuğu sanılan” bir “yavru vatan” kimliğine bürünmüştür. Alatlı, bu tarihsel ve siyasal gerilimi bir kadın karakterin bireysel hikâyesi üzerinden işler ve diğer siyasal krizlerde olduğu gibi çatışmanın nihai yükünün yine insanın omuzlarında biriktiğini vurgular.
“Taş da yumurtanın üstüne düşse, yumurta da taşın üstüne düşse, olan yine yumurtaya olur (bir Rum atasözü). Bana sorarsanız insanoğlunun hüznüdür ve her zaman olan yumurtaya olur.”