Kadınlara Dair

Tülbentten Türbana

Radikal Gazetesi, 13-14-15 Mart 2008 Söyleşi Alev Alatı – Ayşe Böhürler Söyleşi Tartışma çıkaran yazı: “İçerden Mırıldanmalar” Geniş Özet  ALEV ALATLI : Gözlemlediğim odur ki, korkutan tülbent değil, türban; çünkü, derin belleğimizdeki hayırhah kadının uzantısı olarak tülbent, kadın şefkati, ana kucağı çağrıştırıyor. Türban öyle değil, çünkü, İslâmi tesettüre ilişkin en

Daha Fazla »

İçerden Mırıldanmalar

Gözlemlediğim odur ki, korkutan tülbent değil, türban. Niye, çünkü, derin belleğimizdeki hayırhah kadının uzantısı tülbent. Döner yara sarar, döner kırık kol bağlar, döner sancılı başı sıkar, döner yoğurt süzer, döner hamur teknesini örter, döner bebeyi haşerattan korur, hastanın terini siler, yavukluya armağan olur, hasreti iyileştirir. Nurani yüzleri çevrelerken anılır; sabun

Daha Fazla »

Açık Mektup

“İçeriden Mırıldanmalar”a dair – 26 Şubat 2008 Sayın Dumanlı, “…Alatlı/nın/kaleme aldığı yazılar beş seneyi aşkın bir süredir bu gazetede neşrediliyor. Bu süre içinde çok kritik yazılar kaleme aldı ve herhangi bir problem yaşanmadı” derken, sonuna kadar haklısınız. Nitekim, Zaman’a ilişkin her türlü tezvirata rağmen gazetede yazmayı sürdürmemin nedeni de budur. “Her

Daha Fazla »

Kadınlar Günü Armağanı

Birinci Çeçen Savaşına (1994-1996) son verilmesini sağlayanlar eski askerlerdi: Rus kökenli SSCB Generali Aleksandr Lebed ile Çeçen kökenli SSCB Albayı, madalyalı Aslan Maskhadov.  Lebed, tıknaz, kaba tavırlı, değirmi yüzlü bir Rus subayı, “Kendi tarihimizi okumak zorundayız” diyebilecek kadar yürekli bir savaş kahramanı: “Yüz yıldır Ruslar, Çeçenleri yenemedi, kazanan hep diplomasi

Daha Fazla »

İçtihat ve Feminizm (2)

“İmam” Amina Hanım’dan, Papa XVI. Benedictus’a Kadınların papazlığa kabulu, en az Amina Wadud’un imamlığı kadar tartışmalı bir olay. Hıristiyanlığın baş doktrincisi havari Aziz Pavlus’un hükmü açık: “Sessiz durmalı kadın kilisede. Arkalarda, göze batmayacak bir yerde oturmalı. Varsa öğrenmek istediği bir şey, eve saklamalı ve evde kocasına sormalı. Kadın sesinin kilisede

Daha Fazla »

8 MART “DAYANIŞMA”DAN ÖNCE, “DETANT”

Sözlerime siz saygıdeğer misafirlerimizi Kapadokya’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade ederek başlamak isterim. Sayın bakanım, kıymetli misafirler, bölgemize hoşgeldiniz. Kadınlar günü, günümüzde artık esamesi okunmayan Amerikan Sosyalist Partisinin, 1911’de “Triange” isimli bir tekstil fabrikasında çıkan yangında hayatlarını kaybeden 146 kadın işçinin anısını yaşatmak üzere başlattığı bir anma günü. Sözü geçen

Daha Fazla »

İçtihat ve Feminizm (1)

“İmam” Amina Hanım’dan, Papa XVI. Benedictus’a Bu yıl Mart’ın üçüncü Cuma’sı ayın 18’ine rastladı. O gün, dünyanın her yerindeki Müslümanlar gibi Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinde yaşayan Müslümanlar da Cuma farzını eda etmek üzere bir araya geldiler. Şu farkla ki, sayıları yüz elliyi bulan kadınlı erkekli bu New York

Daha Fazla »

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a! (1)

Önce şu tesbiti yapalım: geçtiğimiz ayın olaylı makalesi “İçerden Mırıldanmalar”da bahsi geçen “Yeni Kadın” (“New Woman”) kavramı, yeni değil. “Yeni kadın” ibaresi, 1800’lü yılların sonlarına doğru gündemdeki “Sahici Kadın”(“True woman”) tanımını geçersiz kılan bir fenomeni vurgulamak üzere geliştirilen yeni bir tanım. 

Daha Fazla »

Medeniyetler İttifakında Kadın

Sözlerime Uluslararası Kadın Kongresinin siz saygıdeğer katılımcılarına hitap etmekten onur duyduğumu ifade ederek başlamak isterim.  Şimdi de bir de itiraf: Sayın Devlet Bakanımızın nazik davetlerini aldıktan sonra aklıma düşen ilk soru, medeniyetler arası “ittifak mı, yoksa detant mı?” sorusu oldu.  “İttifak” kelimesinin bendeki karşılığı “fikir birliği, uyuşma, anlaşma, birlikte hareket

Daha Fazla »

Kapanmak İsteyenleri Anlayışla Karşılamak Lazım

21 Ekim 2007 / Seda Güler Kaya Söyleşisi / AKŞAM SK:“Makyajdı, markaydı, solarium’du, pilates’ti” derken başını alıp giden bir kadın endüstrisine direnmenin bir yolunun da örtünmek olduğunu düşünenler var. Doğrusu haksız oldukları da söylenemez” diyen yazar ve Kapadokya Yüksek Okulu Akademik Koordinatörü Alev Alatlı ile kadın kotasını, türban meselesini ve

Daha Fazla »

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a! (2)

“Yeni Kadın”ın Avrupa çeşitlemesinin oluşmasında Cumhuriyetçi ve Sosyalist hareketlerin yadsınamaz bir rolü olduğu görülüyor. Fransız ütopik sosyalisti Henri de Saint-Simon’un (1760-1825) Parisli çevresinde kadınlar, edebiyat dünyasına giriyor, yeni yaşam ve giyim biçimleri deniyorlar. Bu arada mahalle baskısı tüm şiddetiyle sürüyor, hatta boşanma yasaklanıyor, ama “cinsel özgürlük hareketi”nin doğmasına engel olunamıyor. 1848 Devrimi

Daha Fazla »

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a! (8)

Devletin “yükünü hafiflettikleri” gerekçesiyle kurulan özel kız okullarının natamam listesi aşağıdaki gibi. Bu okulların “Yeni Kadın” hareketinin gelişimindeki katkıları yadsınabilir gibi değildir. Öte yandan, ülkemizde yabancı okullara ilişkin bakış açılarının farklı olduğu malûmdur. 

Daha Fazla »

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a (4)

19. yüzyılda Rus kadınlarının, Fransız hemcinslerinden de atak oldukları görülüyor. Şu şerhle ki, Rusya’da köylü toplumu ile aristokratların yaşambiçimleri arasında dağlar kadar bir fark var. Köylüler, dvor dedikleri büyük aile sisteminde, bol’şak denen aile reisinin emrine yaşıyorlar. Kadınların miras dahil hiçbir hakları yok. Evlenecekleri kişiye toprak sahipleri karar veriyor. Ortodoks

Daha Fazla »

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a! (5)

Tarih bize “Yeni Kadın” diye tanımlanan tipolojinin her şeyden önce ekonomik ihtiyaç sonucu olarak ortaya çıktığını söylüyor. Şu şerhle ki, “ihtiyaç” elbette göreli bir durumu yansıtır. Bir uçda “aç otururuz, evimizde otururuz” şeklinde bir yaklaşım olduğu gibi, “iki el bir baş içindir” şeklinde bir anlayış da vardır ve bu anlayış,

Daha Fazla »

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a! (7)

Özel Kız OkullarıDevletin “yükünü hafiflettikleri” gerekçesiyle kurulan özel kız okullarının ilklerinden birisi “American College for Girls” bugünkü adıyla. Üsküdar Amerikan Kız Lisesi, 1876’da İzmit’e bağlı Bahçecik kasabasında kuruluyor. Eski adı Bardızağ olan kasabanın özelliği, yoğun Ermeni nüfusu. Bahçecik’ten Adapazarı’na, oradan Bağlarbaşı, İstanbul’a taşınan okul 1920’den itibaren “çağdaş Türkiye’nin genç kızlarını yetiştirmeye

Daha Fazla »

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a (3)

Cevri Kalfa isimli bir cariye Tarihlere dikkat edelim: Cevri Kalfa isimli hanım 1808-1839 arasında yaşayan Sultan II. Mahmut’un hareminde haznedar, yani haremin kıymetli eşyalarının muhafazasından sorumlu. II. Mahmut, 1808’de katledilen III. Selim’in kardeşi; Mahmut’u katillerin elinden kurtaran Cevri Kalfa. Söylentiye göre, adamların üzerine kızgın kül atarak oyalarken, şehzadeyi baca deliğinden dama

Daha Fazla »

Adım Adım “Yeni Kadın”a Doğru…

1847 Kız ve erkek çocuklara eşit miras hakkı tanıyan İrade-i Seniye yayımlandı.1856 Köle ve cariye alınıp satılması yasaklandı.1858 Arazi Kanunnamesinde mirasın kız ve erkekler arasında eşit olarak paylaştırılacağı hükmü yer aldı. Böylece kadınlar ilk kez miras yoluyla mülkiyet hakkını kazandı.1858 Kız Rüştiyeleri açıldı.1869 Kadınlar için ilk sürekli yayın olarak nitelenen (haftalık) Terakk-i Muhadderat dergisi yayımlandı.

Daha Fazla »

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a! (6)

Kızlara orta öğretim imkânın ilk kez Tanzimat döneminde sağlandığını, ilk kız rüşdiyesinin Ocak 1859’da Sultan Ahmet’te açıldığını biliyoruz. Sonra, 1869 Nizamnâmesi var. Buna göre, 500’den fazla hane sayısı olan şehirlerde – ki, bunlar büyük şehirler sayılıyorlar – Müslüman veya Hıristiyan rüşdiyelerinin açılmaları öngörülüyor. Kız ortaokullarında öğretmenler ilkesel olarak kadın olacak,

Daha Fazla »