Aslında Her Şey Olması Gerektiği Gibi (I)

Belirsiz, bulanık, ortada ve kaotik Aslında, her şey, her zaman olduğu ve olması gerektiği gibi: belirsiz, bulanık, ortada ve kaotik. Türkiye’ye dair olup da, yüzde yüz doğru ya da yüzde yüz yanlış olduğu kanıtlanmış tek bir olgu yok. Ne kadar ince elenip sık dokunursa dokunsun, temel alınan hiçbir veri, uzun vadeli tahminleri – buna “felâket […]

Read more

Aslında Her Şey Olması Gerektiği Gibi (II)

Belirsiz, bulanık, ortada ve kaotik “Kâinatta belirsiz olan, bulanık olan, ortada olan hiçbir şey yoktur. Kâinatı/dünyayı oluşturan parçacıklar, belirli fizik kurallarına göre hareket ederler. Birbirleriyle olan ilişkileri, ‘nedensellik’ çerçevesinde gelişir. Nedensellik kurallarının neler olduğunu keşfedersek bizi kâinatın/dünyanın nasıl işlediğini öğrenmekten alakoyacak hiçbir şey yoktur.” Birinci Aydınlama Çağınının zihniyetini özetleyen bu inanç, 1920’lerden itibaren “Yeni Fizik” […]

Read more

Bana Hakikati Değil, Muradını Ver

“Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir” Rahmetli Cemil Meriç’ten mealen bir cümle bu: “Bana hakikati değil, muradını ver. Olmak istediğin gibi görün, olduğun gibi değil. Çünkü, her yalan bir yaratış.” Kuantum gerçekliği ile tuhaf, şaşırtıcı hatta tekinsiz bir biçimde örtüşen bir cümle. Kuantum varlıklarının hem dalga-benzeri hem de cisimcik benzeri suretleri olduğundan bahsetmiştik; dalga-benzeri suretlerinin […]

Read more

İş ki Biz…

Aytunç Altındal’ın bir saptaması var: “21.Yüzyıl karizmatik çağın bittiği, enigmatik çağın başladığı dönemdir.” Karizma kelimesi, “charism”den geliyor, inayet, mevhibe, Allah vergisi demek. İnsan sevgisinden kaynaklanan cana yakınlık, dolayısıyla muhatabı ısındıracak tutum ve davranışlar karizmatik kişiliğin nitelikleri olarak tanımlanabilir. Öte yandan “enigma” muamma demek; anlaşılmazlık, yanıltmaca. Altındal, “Evet, demokrasi askıya alınacak,” diye sürdürüyor, “İnsan hakları, eşitlik, […]

Read more

İnsani İlke: o ,Öyle Oldugu İçin Ben Benim

Neden, hiçbir şey yok değil de var? Bu soruya dinin verdiği eski cevap, Allah dünyayı yarattı, onun için birşey var. Bundan sonra geri çekilme harekatı başlıyor. Allah’ın kendisi bir şey mi, hiçbir şey mi? Eğer Allah birşey ya da bir şey ise, onu kim yarattı? Buna verilecek hiç bir cevap yok ki, sizi ilk soruya […]

Read more

Yeni Dünya Düzeni ve İkinci Aydınlanma Çağı

Dicle Üniversitesi, Diyarbakır Bugün size dünya düşünce gündemini teşkil eden birbirine bağlı üç gelişmeden söz etmek istiyorum. Bunlardan ilki, 1920li yıllarda başveren, günümüzde “İkinci Aydınlama Çağı” diye adlandırılagelmeye başlayan düşünce devrimi. İkincisi, temellerini “Yuvarlak Masa,” “Bilderberg Toplantıları” ve “Roma Kulübü” hareketlerinin teşkil ettiği öne sürülen “Yeni Dünya Düzeni,” üçüncüsü “Yeni Dünya Düzeni”in muhalifleri ve kültler. […]

Read more

Kaos Çağı ve “Savaş”ın Özleştirilmesi

Ekonomiden kültüre, dinden sanata hayatın her cephesine nüfuz eden 21. Yüzyılın “Küreselleşme” olgusundan “savaş” kavramı da nasibini alıyor ve radikal bir biçimde değişiyor! Değişikliklerden birisi, savaşın artık bol yıldızlı generallere ihale edilen bir uğraş olmaktan çıkmış olması. A.B.D.’de, savaş, yüksek-teknoloji üreten şirketlerin, üniversitelerin ve ülkenin en gelişmiş beyinlerini biraraya getiren “think-tank’ların ortak projeleri” olarak ele […]

Read more

Kaos Çağının Cephaneliği: “Öldürücü Olmayan Silahlar” veya “Bilgi Silahları”

İlk örneğini 1991 Körfez Savaşı’nın teşkil ettiği “Tecrit Savaşları Dönemi”nde hedef, bir ideolojiyi ya da devleti yeryüzünden silmek değil, Yeni Dünya Düzenini “fetih amaçlı savaşlar çıkarmak” suretiyle tehdit eden “haydut” ya da “bozguncu” devletleri durdurmak, küreselleşen dünyadan tecrit etmek suretiyle savaşma kapasitesinden mahrum bırakmak ve bunu en hızlı, en ucuz, en az zayiatla ve en […]

Read more

Kelebek Etkisi!..

“Bir mıh, bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır, bir at, bir atlı kurtarır, bir atlı bir savaş kurtarır, bir savaş bir vatan kurtarır.” Kaos paradigmasını özetlemekte kullanılan bu kadim gözlemi kendime durup durup hatırlatmama vesile olan yüzlerce olaya hafta başında Prof. Ziya Selçuk’un,(1) ardından Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik’in ilkööretim müfredatının çağın […]

Read more

Aristo Aptal mıydı?

Son dönemde Türk basınında ilginç yazılar yer alıyor… Bilimsel bulgular ve bilim, toplumsal meselelerin algılanışıyla, geleceğin siyaseten kurulmasıyla; varlık ve ahlak gibi temel soru alanlarıyla ilişkili hale getirilmekte. Bu yeni yazın dalgasının söylediğine göre bilim, özellikle Kuantum Fiziği’ndeki bulgular sonucunda artık eski bilim olmaktan çıkmış. Çünkü gerçeklik Aristo’nun sandığı gibi siyah/beyaz misali net konumların karşı […]

Read more