Yenik Devlet ve Turbo-Kapitalizm

Küreselleşmenin tanımlayıcı vasıfların birisi, ulusal devletlerin uluslararası serbest pazarlarla olan ilişkileri. Bu ilişkiler, dünya siyasi haritasını yeniden biçimlendirirlerken, siyasal bilimler literatürüne “alacakaranlık bölgeler” diye yeni bir kavram giriyor. “Alacakaranlık bölgeler”in tanımlayıcı vasıfları, o bölgelerde yaşanan hayatların çirkinliği, kabalığı ve kısalığı. Afganistan, Rusya, Çeçenistan, Doğu Timor, Kongo, Sırbistan ve Sierra Leone’nun “alacakaranlık” olduklarından bahisle, bu ülkelerin […]

Read more

“Hayır” Dediğimiz Nedir?

“Hayır” dediğimiz, Bosna’dan Filistin’e, Ruanda’ya, Afganistan’dan Çeçenistan’a, Irak’a, Guantanamo’ya, daha önceden Viet–Nam’a, vb. vb. katliamlara seyirci kalmış Birleşmiş Milletler’in Genel Sekreteri’nin dişine uygun bulduğu anlaşılan KKTC’ye yukarıda kalın hatlarıyla tarif etmeye çalıştığım sisteme duhûl etmemesi halinde, “hakemlik” dayatması, daha da vahimi bu “hakemlik”in tarafımızdan “kabul görmesi”dir… Geçtiğimiz hafta Türk Demokrasi Vakfı’nın Ankara’da misafir ettiği Rusya […]

Read more

Geleneğin Devalüasyonu

Muhafazakâr İncil–i Şerif’çiler meydanı Kutsal Kitap’ın temel unsurlarını yok sayan liberal ilâhiyatçılara bırakmaya “cesaret edemediklerini” söylüyorlar. Gerekçeleri de şöyle: “Önce küreselleşmeyi ele alalım. Küreselleşme, ‘küresel köyün’ gittikçe küçülmesine işaret ediyor ki, bu yeni Babil kulesi ütopyasında herkes İngilizce konuşacak, coca–cola içecek, Big Macs yiyecektir…º” Son zamanlarda rastladığım en ilginç tezlerden birisi Rusya kökenli, “Bireyin dinini […]

Read more

“Köpek” Olsalar, Bir Pako’ları Olurdu…

“Oksana, oldum olası güzelliğinin kendisini yoksulluktan bir biçimde kurtarabileceğini varsayan bir çocuktu,” diye anlattı, annesi, “Duvar yıkıldıktan sonra Ukrayna’da köylerde hayat şartları çok ağırlaştı. Kasabalar zaten ölüyorlardı, insanlar, yaşayabilmek için bulabildiklere her şeye saldırdılar. Aileler dağıldı. Demokrasi gençlere özgürlük getirdi ama iş getirmedi. Olan işler de erkeklere gitti. Kızlar, ‘Pretty Woman’ gibi Batı filmlerini izleyip, […]

Read more

“Jethro Tull” Ya Da Toprağa Geri Dönüş?

En genci 1948 doğumlu beş Britanyalı’nın kurduğu bir grup, “Jethro Tull.” Popüler müzik tarihinin eşsiz fenomenlerinden birisi olarak kabul ediliyorlar çünkü yaptıkları müzik “hard rock,” halk şarkıları, “blues” karışımı; güfte yaygın kültürün hazmedemeyeceği kadar girift ve hatta “kolay kolay çözümlenemeyecek kadar derinlikli” diyorlar, eleştirmenler. Buna karşın, 1968’den beri sahnedeler ve on bir altın ve beş […]

Read more

O, 4 (Dört!) Trilyon Dolar Orada Yattıkça!

Bundan yedi yıl önce, 13 Temmuz 1997’de A.B.D.’de yayınlanan “Austin American-Statesman” isimli dergide, David B. Ottaway ve Dan Morgan imzalı bir yazı çıktı. Başlığı: “Washington’un eski ağır sıkletleri Hazar petrollerine üşüşüyorlar.” (1) Ottoway-Morgan ikilisi, “20.Yüzyılın son büyük petrole hücumu” diye nitelendirdikleri bu hareketin, 4 trilyon dolar cıvarında olduğu düşünülen Hazar Denizi petrollerine yönelik olduğunu ve […]

Read more

Rusya’nın Irak’tan Alacağı Var!

Amerika’nın Irak saldırısı için gün sayılmaya başlandığında, Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Almanya ve Fransa cumhurbaşkanlarını yanına alarak B.M. Güvenlik Konseyi’nin Irak savaşını onaylamasını önlemek üzere harekete geçmesi, Washington’u şaşırtmıştı. Rusya’nın Irak’tan tahsil edemediği 8 milyar dolarlık alacağının ve Irak petrollerindeki “hakkı”nın teslim edilmesi halinde, “pragmatist” bir lider olarak ün salan Putin’in olaylar karşısında kerhen de olsa […]

Read more

“Soykırım” ve Büyüyen “Koşer” Pazarı

15 Ocak 2003’de, Milliyet’te, Sayın Eylem Türk’ün “Türk firmaları, dualı onaylı belge peşinde” bir yazısı çıktı. Özellikle ABD’ye ihracatını artırmak isteyen gıda firmalarının, ürünlerinin Musevi dinine uygunluğunu belgeleyen “koşer” sertifikası almaya başladığına işaret eden, Türk, “koşer sertifikası” almış firmaların sayısının şimdiden 25’i bulduğunu, Türkiye’nin ABD’ye yaptığı gıda ihracatının bu yolla ikiye katlanmasının beklendiğini bildirdi. “Koşer” […]

Read more

Bilkent’te Neler Dönüyor?

ROMA KULÜBÜ (The Club of Rome) 2002 Yıllık Konferansını “ortağımız ve ev sahibimiz” dediği BİLKENT UNİVERSİTESİ’nde gerçekleştiriyor. Toplantı 27-28 Ekim Tarihlerinde BİLKENT ÜNİVERSİTESİ’nde yapıldı/yapılmakta.  Türkiye’den tebliğleriyle katılanlar: Prof. Dr. İhsan Doğramacı; Prof. Dr. Suat Çağlayan; Prof. Talat Halman; Prof. Oktay Yenal; İlter Türkmen; Prof. Baran Tuncer. ROMA KULÜBÜ nedir?  ROMA KULÜBÜ, “Yeni Dünya Düzeni” çerçevesinde […]

Read more

50 Yıl Yeter

Şimdi Değilse Ne Zaman? Kuruluşun adı bu: “50 Yıl Yeter.” “Küresel Ekonomik Adalet”i sağlamak amacıyla 65 ülkeden, 185 kuruluşun oluşturduğu bir koalisyon. Amaçlarını “Eğitim ve eylem yoluyla uluslararası finans kuruluşlarının politikalarını ve uygulamalarını değiştirmek, neo-liberal ekonomik programların dayatılmasına son vermek ve kalkınma süreçlerinin demokratik ve sorumlu olmasını sağlamak” olarak tanımlıyorlar. IMF ve Dünya Bankasının kuruluşunun […]

Read more