İçtihat ve Feminizm (1)

“İmam” Amina Hanım’dan, Papa XVI. Benedictus’a Bu yıl Mart’ın üçüncü Cuma’sı ayın 18’ine rastladı. O gün, dünyanın her yerindeki Müslümanlar gibi Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinde yaşayan Müslümanlar da Cuma farzını eda etmek üzere bir araya geldiler. Şu farkla ki, sayıları yüz elliyi bulan kadınlı erkekli bu New York grubu, Cuma’yı “Amina Wadud” isimli […]

Read more

İçtihat ve Feminizm (2)

“İmam” Amina Hanım’dan, Papa XVI. Benedictus’a Kadınların papazlığa kabulu, en az Amina Wadud’un imamlığı kadar tartışmalı bir olay. Hıristiyanlığın baş doktrincisi havari Aziz Pavlus’un hükmü açık: “Sessiz durmalı kadın kilisede. Arkalarda, göze batmayacak bir yerde oturmalı. Varsa öğrenmek istediği bir şey, eve saklamalı ve evde kocasına sormalı. Kadın sesinin kilisede çınlaması aşağılık bir iştir. Kilisede […]

Read more

Kadınlar Günü Armağanı

Birinci Çeçen Savaşına (1994-1996) son verilmesini sağlayanlar eski askerlerdi: Rus kökenli SSCB Generali Aleksandr Lebed ile Çeçen kökenli SSCB Albayı, madalyalı Aslan Maskhadov.  Lebed, tıknaz, kaba tavırlı, değirmi yüzlü bir Rus subayı, “Kendi tarihimizi okumak zorundayız” diyebilecek kadar yürekli bir savaş kahramanı: “Yüz yıldır Ruslar, Çeçenleri yenemedi, kazanan hep diplomasi oldu.” 1996’dan sonra “hırsızların, dolandırıcıların […]

Read more

Açık Mektup

“İçeriden Mırıldanmalar”a dair – 26 Şubat 2008 Sayın Dumanlı, “…Alatlı/nın/kaleme aldığı yazılar beş seneyi aşkın bir süredir bu gazetede neşrediliyor. Bu süre içinde çok kritik yazılar kaleme aldı ve herhangi bir problem yaşanmadı” derken, sonuna kadar haklısınız. Nitekim, Zaman’a ilişkin her türlü tezvirata rağmen gazetede yazmayı sürdürmemin nedeni de budur. “Her yazıyı gazete yöneticileri basmak zorunda […]

Read more

İçerden Mırıldanmalar

Gözlemlediğim odur ki, korkutan tülbent değil, türban. Niye, çünkü, derin belleğimizdeki hayırhah kadının uzantısı tülbent. Döner yara sarar, döner kırık kol bağlar, döner sancılı başı sıkar, döner yoğurt süzer, döner hamur teknesini örter, döner bebeyi haşerattan korur, hastanın terini siler, yavukluya armağan olur, hasreti iyileştirir. Nurani yüzleri çevrelerken anılır; sabun kokusu, kekik ıtırı, kadın şefkati, […]

Read more

Tülbentten Türbana

Radikal Gazetesi, 13-14-15 Mart 2008 Söyleşi Alev Alatı – Ayşe Böhürler Söyleşi Tartışma çıkaran yazı: “İçerden Mırıldanmalar” Geniş Özet  ALEV ALATLI : Gözlemlediğim odur ki, korkutan tülbent değil, türban; çünkü, derin belleğimizdeki hayırhah kadının uzantısı olarak tülbent, kadın şefkati, ana kucağı çağrıştırıyor. Türban öyle değil, çünkü, İslâmi tesettüre ilişkin en katı (dilerseniz, en erkeksi) yorumun […]

Read more

8 MART “DAYANIŞMA”DAN ÖNCE, “DETANT”

Sözlerime siz saygıdeğer misafirlerimizi Kapadokya’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade ederek başlamak isterim. Sayın bakanım, kıymetli misafirler, bölgemize hoşgeldiniz. Kadınlar günü, günümüzde artık esamesi okunmayan Amerikan Sosyalist Partisinin, 1911’de “Triange” isimli bir tekstil fabrikasında çıkan yangında hayatlarını kaybeden 146 kadın işçinin anısını yaşatmak üzere başlattığı bir anma günü. Sözü geçen “fabrika,” New York’ta, on iki […]

Read more

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a! (5)

Tarih bize “Yeni Kadın” diye tanımlanan tipolojinin her şeyden önce ekonomik ihtiyaç sonucu olarak ortaya çıktığını söylüyor. Şu şerhle ki, “ihtiyaç” elbette göreli bir durumu yansıtır. Bir uçda “aç otururuz, evimizde otururuz” şeklinde bir yaklaşım olduğu gibi, “iki el bir baş içindir” şeklinde bir anlayış da vardır ve bu anlayış, kadını evinin dışında çalışmaya ve […]

Read more

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a! (7)

Özel Kız OkullarıDevletin “yükünü hafiflettikleri” gerekçesiyle kurulan özel kız okullarının ilklerinden birisi “American College for Girls” bugünkü adıyla. Üsküdar Amerikan Kız Lisesi, 1876’da İzmit’e bağlı Bahçecik kasabasında kuruluyor. Eski adı Bardızağ olan kasabanın özelliği, yoğun Ermeni nüfusu. Bahçecik’ten Adapazarı’na, oradan Bağlarbaşı, İstanbul’a taşınan okul 1920’den itibaren “çağdaş Türkiye’nin genç kızlarını yetiştirmeye başladı.” Okulu kuran “Amerikan Board […]

Read more

“Sahici Kadın”dan “Yeni Kadın”a (3)

Cevri Kalfa isimli bir cariye Tarihlere dikkat edelim: Cevri Kalfa isimli hanım 1808-1839 arasında yaşayan Sultan II. Mahmut’un hareminde haznedar, yani haremin kıymetli eşyalarının muhafazasından sorumlu. II. Mahmut, 1808’de katledilen III. Selim’in kardeşi; Mahmut’u katillerin elinden kurtaran Cevri Kalfa. Söylentiye göre, adamların üzerine kızgın kül atarak oyalarken, şehzadeyi baca deliğinden dama çıkararak kurtarmış. II. Mahmut, Bezmialem […]

Read more