“Schrödinger’in Kedisi” serisinin ilk kitabı Kâbus, Türk edebiyatında hacmi ve distopik kurgusuyla dikkat çeken bir romandır. Alatlı, romanın kahramanı İmre Kadızade’nin “Yeni Dünya Düzeni”nin temsilcileri tarafından yargılandığı sahneler üzerinden, kurgusal olarak ülkeyi yıkıma sürüklediği varsayılan doksanlı yılların Türkiye’sine ayna tutar.
Serinin ikinci kitabı Rüya, “Yeni Dünya Düzeni”ne karşı “Onarımcılar” adıyla tanımlanan bir grubun direnişini merkezine alır. Romanda Millî Mücadele’ye yapılan göndermeler belirgin bir yer tutar; Onarımcılar ise yabancılaşmaya karşı geçmişiyle bağ kurarak yeni bir entelektüel bilinç oluşturmayı amaçlayan bir direniş hattını simgeler.
Rüya’nın yayımlanmasından sonra “Onarımcılar” adıyla bir e-posta grubu kurulmuş ve bu platform, düşünce kuruluşu niteliğinde uzun yıllar fikrî tartışmalara ev sahipliği yapmıştır. Bu oluşum, edebiyat sosyolojisi açısından incelenmesi gereken, özgün bir okur-yazar etkileşimi örneği olarak değerlendirilir.
“Bu postmodern faşizm ortamında ananızla bile kader birliği yapmıyorsunuz, her şey satılığa çıkarılmış oluyor. Kendinizi kim daha çok verirse onun sahip olduğu bir müzayedede buluyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki alanlar da satanlar da öz kardeşleriniz!” (Kâbus)