Entelektüel Kurnazlıklar

Siyaset bilimci Dr. Murat Yılmaz’ın “28 Şubat ve ‘ihtilal mantığı’” başlıklı makalesinin ağzımda bıraktığı tatsızlığın nedenini keşfetmem için bir defadan fazla okumam gerekti. Ve nihayet!.. Anladım ki, rahatsız eden küçük entelektüel kurnazlıklardır beni! Yazarın “seyrettiği bir tiyatro oyunu,” bu oyunda sık sık “işgal” edilen bir ülke ve içine düştüğü durumun neticesi olarak yılın her günü […]

Daha Fazla

Birinci Ulusal Psikoloji Kurultayı

Kongre – Ankara Sayın Başkan, Değerli Üyeler,  Toplumumuza dair derin bir kaygımı, akıl sağlığımıza dair kaygımı, güzide Kurultayınızda seslendirmeme fırsat tanıdığınız için teşekkür ederim.  Hemen ifade etmeliyim ki, benim benimsediğim “akıl sağlığı” tanımı, insan varlığının tüm kültürler ve tüm zamanlar için geçerli olmazsa olmazlarını temel alır. Bu bağlamda, insan ırkının büyük ruhani liderlerinin öğretileri ile […]

Daha Fazla

Toplumsal Kimliğimiz (2)

“İslâm’ın karşısında üç yolun olduğu görünüyor. Ya modern dünyanın taleplerine karşı kapılar kapatılacak, ya açılacak ve bizden ne isteniyorsa ona fetva vereceğiz. Üçüncü ve sağlıklı yol ise durum tesbiti yapıp eleştirel bakış açısıyla, hem modern hayatın taleplerini göz önüne alacağız hem dinin bizden istediği talepleri, değişmezleri, değişebilirleri, içtihatları kullanarak birarada yaşatmaya çalışacağız.” Yani? Yani, kendi […]

Daha Fazla

Hello, Constantınople!” İdeoloji Değil, Psikoloji

Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye’nin kendilerini muhatap almak zorunda kalmasından dolayı pek bir “sevindirik” olan Güney Kıbrıs sunucusunun “Hello, Constantinople!” demesi var. Korhan Abay’ın uyarılarına rağmen ve ısrarla, “Hello, Constantinople!” Kaba, arsız bir “intikam” biçimidir yaraya tuz basmak ama böyle. Zülfü Livaneli’nin, Mikis Theodorakis’in “Türklerle birlikte yaşamaya hayır!” kampanyasına katılmasına şaşırması var. Özdemir İnce’nin “Ritsos da […]

Daha Fazla

“Mozaik” Miş!!!

Bayılırız, buhran ithal etmeye! Koşulları olsun olmasın buhran ithal etmeye, bayılırız! Arabayı atın önüne koşmaya, bayılırız! Yeniden alevlendirilen “Türk” değil, “Türkiyeli” olmak tartışmalarının gerisinde yatanın “özenti” olup olmadığını düşünüyorum. Evet, “özenti.” Katışık kültür diye bilinen Kuzey Amerikan kültürüne özenti ki, başlıca niteliğinin “yayılmacı” olduğu söylenir. “Katışık kültür”ün önde gelen temsilcisi göçmen toplumların oluşturduğu Amerikan kültürüdür. […]

Daha Fazla

Can Dündar’a Sitem

Kalbin düşünmediğini dil söylemez. Çocuk değil artık, kocaman adam. “Aşıktım ona, hem de körkütük, sırılsıklam. Divaneydim, gözüm başkasını görmezdi,” diyor.(1) Kapısına gider, gözünü diker, hayran hayran süzermiş ama O varlığının farkında bile değilmiş. Dahası, “her davranışıyla onlardan biri olmadığını hissettirir”miş. Zavallı, yavrucak! Kör değil, topal değil, pekalâ da yüzüne bakılır bir adam bu Can Dündar […]

Daha Fazla

“Kanla İrfanla Kurduk Biz Bu Cumhuriyeti…”

Harbiye marşının bu dizesi, “Cehennemler kudursa, ölmez nigahdarıyız” diye devam eder. Nigah, “bakış” demek, “nigahdar” gözcü, bakıcı, koruyucu. Bugün buradan bakıldığında, mesleği askerlik olmayanlarımıza “biz ne güne duruyoruz” dedirtebilecek, hatta“militarist” suçlamalarını beraberinde getirir. “Militarist”in Türkçe’de karşılığı yok. “Askerci” sözcüğü karşılamaz, çünkü anlamsızdır. “Harp taraftarı” diye çevirseniz, ki Redhouse olsun, Kanaat Kitapevi’nin 1948 Okçugil, “Okul Lûgati” […]

Daha Fazla

Emre Taner’in Demecine Dipnotlar (1)

1950li yıllarda sadece bizde değil, tüm dünyada, ülke savunması, akıllı ve hileye açık iki hasım arasındaki çatışma temelinde ele alınırdı. Hasımların her ikisinin de akla uygun davranacakları varsayılır, askerler “harb oyunları”nı John von Neumann’ın matematiksel mantık kurallarına göre oynarlardı.  Von Neumann kim? Von Neumann, 1903-1957 yılları arasında yaşamış, Avusturya-Macaristan asıllı(1) Amerikalı bir bilim adamı. Atom […]

Daha Fazla

Türk Tipi Yardım Geliyor (1569 – 2005)

Nereye? “Çoğunluğu Müslüman Aceh, Endonezya’ya bağlı Sumatra Adası’nın kuzeyinde bir eyalet”e.(1) Yanılır da, “Fransız” Meydan Larousse’a bakarsanız “Açeler veya Asinler veya Atjehler… Dravid kanı karışmış Endonezyalılardır. Müslüman ve mutaassıp geçinirler ama İslâm’dan çok öncelere ait adetleri de muhafaza ederler” şeklinde, kan terkibini de ihmal etmeyen tuhaf bir açıklama görürsünüz.   Gelin bir de, İsmail Hami Danişmend’in […]

Daha Fazla

Emre Taner’in Demecine Dipnotlar (2)

21.yüzyılın başlarında duyulmaya başlanan yeni söylem, iki kutuplu dünyanın yıkılmasıyla birlikte Sovyetlerin boşalttığı meydanı dolduran “ulusüstü, ulusaltı gruplar, ayrılıkçı uluslar, sivil şahinler, müptezel diktatörler, çapulcular, saf ırk meraklıları, köktenci dinciler, kültler”ve benzerlerinin, istikrarsızlığı giderek arttırdıkları, insanlığı “Kaos Çağı”na sürükledikleri, bu durumun, silâhlı kuvvetleri yeni bir görev tanımıyla karşı karşıya bıraktığı şeklindedir. 1991’de Amerikan Savunma Bakanı […]

Daha Fazla